DÖKÜLÜR YAPRAKLAR

İnsanoğlunun dönemsel
veya yaşamsal koşullar gereği birlik beraberlik olma ihtiyacı sürekli ortaya
çıkmıştır. “Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz” Yunus’un sözünden
çıkarılacak birinci mesele birlik olmaktır. Peki ya günümüzde karşımıza çıkar
mı birlik meseleleri? Çıkmaz olur mu hiç… Sürüsüne bereket birlik beraberlik
hareketleri var. Ama sahiden birlik, beraberlik var mı?
Varılacak noktaya bayrak götürme, kendi bayrağını götürme yarışı bu. Amaç misyonda, vizyonda, sözde, kağıtta, kalemde… Bahsedildiği gibi ortak paydada buluşma amacı değil. Amaç kendini somut bir marka ile markalayıp, o markanın adı altında olan her başarıyı kendinden sayma durumu. Bunların çeşitleri psikolojide karşımıza “savunma mekanizmaları” olarak çıkabilmekte. Nerenin samimiyetine güvensin insanlar? Biz şöyleyiz, biz böyleyiz. Peki ya, gerçekten bir miyiz?
“Olur mu hiç ruhlarımız ilgisiz
Sen bende ben sende doğar gizleniriz
Sen ben deyişim anlatabilmek için
Aramızda sen ben yok gerçekte biriz”
/Ömer Hayyam/
Bir yerlere varmak için yola çıkmışız varsayalım bu yola. Bu yolun getirisi-götürüsü hep bizden birer parça… Ve mademki insanlık gemisini batıran fırtına değil kendi gemimi kurtarayım, anlayışıdır; bizlerin de kaybetmesini sağlayan başlıca sebep budur. Öyle olmamalı, şöyle olmalı… Orda yanlış var, ee o zaman doğruyu biz kuralım…
Kimse yanlışı düzeltme derdinde değil herkes kendi gemisinin peşinde. İnsanlık gemisi batıyor diyorsun, olsun bizim kendi gemimiz var diyorlar. Biz istediğimizi yaparız, diyorlar. Birlik bozuldu, amaç şaştı ama? Kendi birliğimiz var olsun… Eee o zaman yolunuz açık olsun. İşler zorlaşsa da olur, dünya size kalır nasılsa.
“Gelin tanşık edelim işi kolay tutalım
Sevelim sevilelim dünyâ kimse kalmaz”.
/Yunus Emre/
Bütün bu karmaşalar içinde insan içine çekilip etrafı izlemek ister. Hadi kurtarın dünyanızı, yarıştırın bakalım geminizi. Hani geminin tek kaptanı olur gerisi mürettebattır ya, insanlar sırf kaptan olmak için yeni gemi buluyor, kalanlara mürettebat demek için. Ve bilhassa amansız bu yarışa dahil olmak için. Gerisi de nasılsa teferruattır.
*
Bir gün her şeyi bırakıp gidebilirim
Belki yapraklar güzün açar
Geriye ne adım kalır ne de sanım
Dostlar bile zor hatırlar